20 Kasım 2008 Perşembe

İSTANBUL GEZİSİ 1 -2000

Annemin sürekli bahsettiği dayısının bize ilk gelişiydi, üniversite tercihleri sebebiyle o yaz hiç bir yere gidemeyeceğimi düşünüyordum, bu yüzden tercihler ve kayıt telaşı başlamadan dayım beni İstanbul'a davet etti. Hem İstanbul'a hem dayımlara ilk gidişimdi. Bu yüzden çok heyecanlıydım. TVlerde seyrettiğimiz her türlü kötülüğün mevcut olduğu, sokaklarda güvenliğin olmadığı, robot gibi yaşamak zorunda olduğun, hiç bir şeye tepki gösteremeyeceğin şehire ilk gidişim. İçimde bu kadar tuhaf duyguların bulunmasına rağmen gitmek için yeterli cesareti toplamamı sağlayacak kadar gezip- yeni yerler görme merakım vardı. Tabii gidilecek şehir de günümüz şartlarında böyle bir şehir olmasına rağmen, binlerce yıllık bir geçmişi, jeopolitik önemi olan taşı toprağı altın İSTANBUL'du. Gece Anadolu Express ile çıktığımız tren yolculuğunun sonunda nihayet sabah dayımın Tuzladaki evlerine ulaştık. Tepede olması sebebiyle güçlükle ulaştığımız ev, deniz manzaralı olması nedeniyle tüm yorgunluğumu almıştı.
Biraz dinlenip deniz havasını teneffüs ettikten sonra İstanbul sokakları ile tanışmak için heyacanlanla dışarı çıktık.
1 saat otobüs yolculuğu, 1 saate yakın deniz otobüsü yolculuğundan sonra Kadıköy'e ulaştık. Oradan Eminönü'ne geçtik. Meydanda biraz dolaştıktan sonra Sultan Ahmet Camiine girdik. İnsanın içini tuhaf bir huzur kaplıyor, İstanbul atmosferinden izole edilmiş bu ortem, sanki onları çok uzakta bırakmış gibi.
Oradan kalkıp yürüyerek Galata Köprüsünü yürüyerek geçtik. Galata köprüsünde balık tutanları biraz seyreyledikten sonra yolumuza devam ettik. Yine yürüyerek ara sokaklardan Beyoğlu'na çıktık. Beyoğlu'nda her bir binayı tek tek inceleyerek geçtim, 2000 senesi öss tercihleri döneminde Beyoğlu'nda başı yukarıda birini görmüşseniz o bendim :) Binaların her biri ayrı ayrı sanat eseri, heykeller, süslemeler, mermer taşlar gözünüzü alamıyorsunuz, Taksim'e kadar çıktık. Çok uzun yol yürümüştük ama o manzaraları ilk defa görüşümdü ve yorgunluk hissetmiyordum, o anı daha nasıl uzatabileceğimi düşünüyordum. Dönüşte tramwaya binebilirdik ancak dediğim gibi bu sürenin kısalması demekti, ve ben daha Beyoğlu'nu seyreylemeye doyamamıştım. Yine aynı yollardan yürüyerek karşıya geçip, deniz otobüsü ve otobüs yolculuğu sonunda dayımın deniz manzaralı evine ulaştık. Beni güzel bir tatil yapmamı sağlayan dayım bu olaydan 1 yıl sonra vefat etti, Allah rahmet eylesin.

Hiç yorum yok: